
Konya Beyşehir Yolu Üzerinde Tarihe Açılan Kapı: Kuruçeşme Hanı
Selçuklu Sultanı I. Gıyaseddin Keyhüsrev döneminde 1207 yılında inşa edilen Kuruçeşme Hanı, mimarisi ve tarihiyle Konya-Beyşehir güzergâhının en kıymetli kervansaray yapılarından biri olarak öne çıkıyor
Gündem
Yayın: 25 Temmuz 2025 - Cuma - Güncelleme: 25.07.2025 00:48:00
Editör -
Okuma Süresi: 3 dk.
33 okunma

Konya ile Beyşehir arasındaki tarihi ticaret güzergâhında yer alan Kuruçeşme Hanı, Anadolu Selçuklu dönemine ait en önemli han yapılarından biri olarak tarihe tanıklık ediyor. “Hanönü Hanı” olarak da bilinen yapı, Selçuklu Sultanı I. Gıyaseddin Keyhüsrev’in ikinci saltanatı döneminde, 1207 yılında inşa edildi.
Doğu-batı yönünde uzanan mimarisiyle dikkat çeken Kuruçeşme Hanı; bir taç kapı, avlu ve barınak olmak üzere üç ana bölümden oluşuyor. Yapının doğu cephesinde yer alan sivri kemerli taç kapı, ziyaretçilerini düşey dikdörtgen bir cephe kütlesiyle karşılıyor. Bu anıtsal giriş, derin bir eyvan vasıtasıyla iç avluya bağlanıyor
Avlu, kuzey ve güney yönlerinde kare planlı ayaklarla desteklenen karşılıklı revaklarla çevrilmiş durumda. Her iki köşede yer alan dikdörtgen planlı odalardan biri, güney kanadında bulunan mihrap nişi sayesinde geçmişte mescit olarak kullanıldığını gösteriyor.
Avlunun batısında yer alan kapalı barınak bölümü, üç nefli plan düzenine sahip. Bu bölümdeki beşik tonozlu üç sahın, hayvanlar ve kervan yolcuları için barınak işlevi gördüğü düşünülüyor. Orta sahın, diğer iki sahına göre daha geniş ve yüksek tutulmuş
Hanın yapımında düzgün kesme taş ve kaba yontu taşlar kullanılırken, bazı duvar bölümlerinde antik dönemden kalma devşirme taş malzeme de görülüyor. Bu özellik, hanın bulunduğu bölgenin çok katmanlı tarihi geçmişini yansıtıyor.
Barınak bölümünün giriş alınlığındaki bozulmuş mermer kitabeye göre, yapı “ribât” olarak adlandırılmış. Ribât, Selçuklu döneminde hem askeri hem dini işlevleri bulunan yapılar için kullanılan bir terimdi. Bu da hanın sadece ticari değil, aynı zamanda koruma ve dini görev üstlendiğini ortaya koyuyor
Kuruçeşme Hanı, yalnızca bir kervansaray değil; aynı zamanda Anadolu Selçuklu medeniyetinin mimari zekâsını ve yol ağı üzerindeki stratejik yapıları nasıl işlevselleştirdiğini gösteren canlı bir örnektir. Koruma altına alınması ve restorasyon çalışmalarının hızlanması, bu tarihi mirasın gelecek kuşaklara aktarılması açısından büyük önem taşıyor.
Yorumlar (0)