Seydişehir’in gizemli tarihi

Seydişehir'in kuruluşunda gizemli bir dostluk, kutsal bir isim ve ilahi bir işaret yatıyor! Konya’nın gizemli ilçesi Seydişehir, yalnızca doğal güzellikleri ve tarihi yapılarıyla değil, aynı zamanda kuruluş hikâyesiyle de adeta sırlarla örülmüş mistik bir şehir kimliği taşıyor. seydisehir-in-2024-nufusu-aciklandi-ilce-kac-kisi-oldu-57719.jpeg Bir Şehrin Doğuşu: Yardımla Başlayan Yolculuk 13,yüzyıl Anadolu’sunda, Anadolu'nun İslamlaşmasında önemli roller üstlenen Seyyid Harun Veli, bugünkü Seydişehir topraklarında yeni bir şehir kurma hayalindeydi. Bu idealine ulaşmasında, Eşrefoğlu Mehmed Bey büyük destek verdi. İnşaat için gerekli malzemelerin temininde yardımcı olan Eşrefoğlu ile Seyyid Harun arasında zamanla güçlü bir dostluk gelişti Süleymanşehir’den Beyşehir’e O dönemlerde “Süleymanşehir” olarak bilinen bölgeyi ilk kez “Beyşehir” olarak adlandıran kişinin Seyyid Harun Veli olması ise bu hikâyeyi daha da derinleştiriyor. İsimlerin anlamlarla yüklü olduğu o devirde, şehir adlarının değişimi bir niyetin, bir inancın ve hatta bazen ilahi bir mesajın yansıması olarak görülüyordu. Medine-i Sani: İlahi Emirle Kurulan İkinci Şehir Seyyid Harun’un kurduğu bu yeni yerleşim, zamanla halk arasında “Seyyid Şehri” olarak anılmaya başlandı. Osmanlı dönemine gelindiğinde ise buraya verilen isim, bugüne dek çok az kişinin bildiği bir anlam taşıyordu: Medine-i Sani, yani “İlahi Emirle Kurulan İkinci Şehir.” Bu tanım, şehre sadece coğrafi değil, manevi bir kimlik de kazandırdı. Zamanla bu isim halk arasında evrilerek bugün bildiğimiz şekliyle Seydişehir oldu. Seydişehir’in Sırlı Geçmişi Gün Yüzüne Çıkıyor Bugün birçok kişi, Seydişehir’in yalnızca sanayi ve doğa turizmi ile ön planda olduğunu düşünse de bu kutsal geçmiş, şehrin derinliklerinde hâlâ yaşamaya devam ediyor. Tarihe meraklı gezginlerin ve manevi yolculuk arayan ziyaretçilerin uğrak noktası haline gelen ilçe, geçmişiyle yeniden keşfedilmeyi bekliyor.