YENİDEN REFAH PARTİSİ KONYA İL BAŞKANI AV. HASAN YEL’DEN AÇIKLAMALAR

ORTADOĞU'DA SAVAŞ YANGINI TÜRKİYEYE SIÇRAYACAK.

Siyaset Yayın: 28 Haziran 2025 - Cumartesi - Güncelleme: 28.06.2025 18:32:00
Editör -
Okuma Süresi: 15 dk.
81 okunma
Google News
Son dönemde İsrail’in Gazze, Lübnan, Suriye ve son olarak İran’a yönelik saldırıları, bölgeyi adeta savaşın eşiğine getirmiştir. İsrail’in; İran’a yönelik saldırısını nükleer silah iddialarıyla meşrulaştırmaya çalışması, aslında bir işgal ve kaos politikasının yeni bir halkasıdır. ABD’nin bu saldırıya destek vermesi, bölgeyi açık şekilde ateşe sürüklemektedir. Türkiye’nin İsrail’e karşı İran’ın yanında olduğunu daha net ifadelerle açıklaması ve İran’a daha fazla destek vermesi gerekmektedir. İrandan sonra Sıra Türkiyeye Gelecektir. GAZZE’DEKİ İNSANLIK DRAMI KARŞISINDA HÜKÜMETİN TEPKİSİ YETERSİZDİR. Gazze’de yaşanan soykırım, sivilleri hedef alan İsrail saldırılarıyla insanlık için utanç vericidir. AK Parti hükümeti bu vahşeti sadece kınamakla yetinmekte, somut adımlar atmamaktadır. Yeniden Refah Partisi olarak, kınamanın ötesine geçilip İsrail’e karşı uluslararası yaptırımlar için Türkiye’nin ve Hükümetin liderlik yapmasını talep ediyoruz. Yeniden Refah Partisi Genel Başkanımız Sayın Dr. Fatih Erbakan, Malatya Kürecik Radar Üssü’nün ve Adana İncirlik Hava Üssü’nün derhal kapatılması çağrısında bulunmuştur. Ne yazık ki bu çağrıya kulak verilmemiş, hükümet; bu cesur adımı atmaktan imtina etmiştir. D-8 İŞBİRLİĞİ ACİLEN TOPLANMALIDIR Kıymetli Basın Mensupları;Merhum Prof. Dr. Necmettin Erbakan hocamızın başlattığı ve Türkiye öncülüğünde kurulan D-8 İslam Ülkeleri Ekonomik İşbirliği Teşkilatı’nın önemi bir kez daha ortaya çıkmıştır. D-8, Türkiye’nin liderliğinde acilen toplanmalı ve belirleyici adımlar atmalıdır. Şunu tekrar vurguluyoruz: “İsrail ancak güçten anlar.” Onu durduracak olan tek şey, İslam ülkelerinin bir araya gelerek ortak siyasi ve askeri caydırıcılık oluşturmasıdır. İslam Ülkeleri NATO benzeri ortak savunma projeleri geliştirmeden İslam Coğrafyasına barış ve huzur gelmeyecektir. AK PARTİ İKTİDARI DÖNEMİNDE GENÇLİK DEİZME YÖNELMİŞTİR. 28 Şubat sürecinde başörtüsünü savunan, eylem yapan, başörtüsü için eğitim hayatını sonlandıran, yurtdışına okumaya giden veya en azından peruk takarak eğitim hayatını sürdürmek zorunda kalan mücadeleci neslin çocukları, bugün AK Parti iktidarının yanlış politikaları nedeniyle dine karşı mesafeli, hatta düşman bir nesle dönüşmüştür. Türkiye’de gençlerin en az %10 kendisini deist veya ateist olarak tanımlamaktadır. Özellikle Z kuşağı arasında manevi değerlere ilgisizlik artmakta, bu durum toplumsal bağların zayıflamasına ve ahlaki yozlaşmaya yol açmaktadır. AK Parti’nin eğitim politikaları, gençlerimizi milli ve manevi değerlerle buluşturmakta yetersiz kalmış; popülist ve yüzeysel yaklaşımlar, gençliğin kimlik bunalımını derinleştirmiştir. Bir milletin asıl gücü, tankı, topu, tüfeği değil; imanlı ve ahlaklı gençliğidir. EKONOMİK KRİZ HALKIMIZIN BELİNİ BÜKTÜ Ülkemizde kontrol edilemeyen enflasyon, artan borçlanma, zamlar ve vergiler halkımızı ekonomik olarak ezmektedir. Hükümetin ekonomi politikası maalesef şu formüle dayanıyor: "Borçlan, zam yap, vergi topla, faizcileri ve rantiyecileri zengin et." Enflasyonla mücadele adı altında tüketim baskılanmakta, esnaf üzerinde mali denetimler artırılmakta, faiz oranları yükseltilmektedir. Oysa bu model halkımıza “deli gömleği” giydirmekten başka bir işe yaramamaktadır. HÜKÜMET işverenin üzerindeki yükü paylaşmalı ve piyasadaki nakit problemine acilen çözüm bulmalıdır. İŞSİZLİK VE ÜNİVERSİTE MEZUNLARININ ÇARESİZLİĞİNE SON VERİLMELİDİR. Ülkemizde işsizlik, özellikle gençler ve üniversite mezunları arasında alarm verici boyutlara ulaşmıştır. TÜİK verilerine göre, genç işsizlik oranı %20’lere yaklaşırken, üniversite mezunları arasında iş bulamayanların oranı her geçen gün artmaktadır. 2023 Yılı Tüik verilerine göre lisans mezunlarının kayıtlı istihdam oranı %75,6 olarak gerçekleşmiştir. Yani toplam lisans mezunlarının % 25 i istihdam dışıdır. Bu rakam ise yaklaşık 4 milyon civarında üniversite mezununun işsiz olduğunu göstermektedir. HER İLE ÜNİVERSİTE projesi işsizliğe çare olamamıştır. 4+4+4 EĞİTİM SİSTEMİNDEN NE ZAMAN DÖNÜLECEK? 28 Şubat Süreci’nin, hasarı en büyük olan icraatlarından birisi, sekiz yıllık kesintisiz eğitim idi. Çünkü bu sisteme geçilirken, eğitim pedagojisinin değil; politik ideolojinin kıstasları esas alınmıştı. Kısa vadede mesleki eğitimi bitiren bu sistemin, uzun vadede artçı sarsıntıları bir süre daha hissedilmeye devam edecek gibi görünmektedir. Mesleki eğitim, sanayi ve üretim odaklı bir ekonominin temel taşıdır; ancak hükümet, meslek liselerine ve teknik eğitime yeterli yatırımı yapmamakta, gençlerimizi iş piyasasının taleplerine uygun becerilerle donatmamaktadır. Bu durum, üniversite mezunlarının işsizlik sorununu daha da derinleştirmektedir. GELİR DAĞILIMINDAKİ ADALETSİZLİK: EMEKLİLER VE ASGARİ ÜCRETLİLERİN DRAMI 2025 itibarıyla asgari ücret 22.104 TL iken, en düşük emekli maaşı 14.469 TL seviyesindedir. TÜİK’in 2024 verilerine göre yıllık enflasyon % 44 iken, bağımsız ENAG grubu bu oranı % 83 olarak hesaplamaktadır. Bu, emeklilerin ve asgari ücretlilerin alım gücünün hızla eridiğini ortaya koyuyor. Örneğin, 2025’in ilk beş ayında en düşük emekli maaşında 2.183 TL, asgari ücrette ise 3.335 TL’lik alım gücü kaybı yaşanmıştır. Emekliler, 30-33 yıllık çalışma hayatlarının karşılığında yoksulluk sınırının çok altında maaşlarla yaşam mücadelesi verirken, asgari ücretliler açlık sınırının altında bir gelirle geçinmeye çalışıyor. Hükümetin gerçek enflasyonu olduğundan çok daha düşük göstermesinin temel sebebi; işçiye, memura ve emekliye olması gerektiğinin altında zam yapmak istemesinden kaynaklanmaktadır. Enflasyonu olduğundan düşük gösterme uygulaması özellikle toplu iş sözleşmeleri döneminde belirgin bir şekilde ortaya çıkmakta ve bu durum; işçiler aleyhine ciddi hak kaybına neden olmaktadır. NATO’YA GSMH % 5 İ ORANINDA YÜKSEK KATKI EKONOMİNİN İFLASINI HIZLANDIRIR Mevcut uygulamada Nato’ya üye ülkeler GSMH oranlarının % 2 si oranında katkı sağlamaktadır. ABD Başkanı Trump’ın baskılarıyla bu oran % 5 seviyelerine yükseltilmek istenmektedir. Taslak aşamasında olan bu uygulamaya Türkiye yeşil ışık yakmıştır. 2025 yılı için Türkiye’nin GSMH’sinin yaklaşık 1.3 trilyon USD olacağı düşünüldüğünde, bu durum ekonomiye 65 milyar USD’lik bir yük getirecektir. İspanya, “Emekliye vereceğim parayı NATO’ya veremem” diyerek bu hedefe karşı çıkarken, Türkiye’nin bu yükü kabul etmesi halkımızın refahını daha da zora sokacaktır. Emekliler ve asgari ücretliler yoksullukla mücadele ederken, bu kaynakların NATO’ya aktarılması, halkımızın temel ihtiyaçlarının göz ardı edildiğini göstermektedir. HALKIN SIRTINDA KALICI BİR VERGİ OLACAK ÖTV NE ZAMAN KALDIRILACAK? 1 Ağustos 2002 yılında Bülent Ecevit hükümeti tarafından, 2001 ekonomik krizinin bir sonucu olarak yürürlüğe giren Özel Tüketim Vergisi (ÖTV), 16 ayrı dolaylı vergiyi tek çatı altında toplamak için getirilmişti. Ancak, geçici bir çözüm olarak sunulan bu vergi, AK Parti iktidarı boyunca kalıcı hale geldi ve halkımızın sırtına ağır bir yük bindirdi. Hazine ve Maliye Bakanlığı verilerine göre, 2023 yılında 928 Milyar ÖTV tahsilatı yapılmış iken bu oran % 56 artışla 2024’da ÖTV tahsilatı 1.45 Trilyon TL olarak gerçekleşmiştir. 2002-2025 yılları arasında, enflasyon ve kur farkları dikkate alındığında, yaklaşık 3,5 Trilyon TL (2025 kuruyla ~100 milyar USD) ÖTV toplandığı tahmin edilmektedir. Hükümetin gündeminde ÖTV’nin kaldırılmasına dair herhangi bir resmi plan bulunmamakta; aksine, devlet bütçesinin dolaylı vergilere bağımlılığı nedeniyle bu verginin devam edeceği öngörülmektedir. AK PARTİ İKTİDARI VE AK PARTİLİ BELEDİYELER KONYANIN SORUNLARINI ÇÖZMEDE YETERSİZDİR. Tarımda Kriz Derinleşiyor, Konya Çiftçisi sıkıntılı günler geçiriyor. Bahar ayında yaşanan don olayı, meyve üreticilerini zarara uğrattı. Bu sene ağaçlarda ne Ereğli’nin Beyaz Kirazı, ne kayısı, vişne şeftali ne de elma armut var. Tarım Bakanlığı herhangi bir destek takvimi de açıklamadı. Son aylarda gübre fiyatları genel olarak %10 civarında artarken, özellikle üre ve amonyum nitrat bu dönemde en yüksek artışı aldı. Ulusal Süt Konseyi 1 Ocak tarihinde çiğ sütün litre fiyatını 17.15 TL olarak açıklamıştır. Ancak bugün 1 Lt çiğ sütün maliyeti 21 Tl’den aşağı değildir. (TÜSEAD) Et ve süt üreticisi ezilmektedir. Ziraat ile uğraşan çiftçimizin hali de iyi değildir. Artan Mazot, gübre, işçilik, toprak hazırlık, zirai ilaçlar gibi kalemlerde ciddi yükselişler olmuştur. Artan sulama maliyetleri karşısında açıklanan 2025 yılı buğday taban fiyatı tam bir hayal kırıklığıdır → Gübrede KDV kaldırılmalı, Konya çiftçisi desteklenmelidir. Mavi Tünel Hâlâ Tamamlanamadı. Göksu'dan Konya’ya su getirmesi beklenen Mavi Tünel Projesi yıllardır tamamlanamıyor. 2012’de ihalesi yapılan proje, kanal kısmına 2020 itibarıyle 541 milyon TL harcanmasına rağmen tamamlanamadı. Mavi Tünel Projesi Konya ovasına yılda 414 milyon m³ su getirme vaadiyle çiftçiye umut olmuştu. Ancak 2024 itibariyle sadece pilot sulama çalışmaları yapılabildi, suyun tamamı ovaya verilemedi. 2017 ve 2019’daki su bırakma testlerinde kanallarda ciddi çökmeler görüldü ve “ovaya su verilemiyor” raporları alındı. Havza dışından su getirilmez ve mavi tünel devreye alınmaz ise Konya Ovası susuz kalacak ve tarım arazilere çoraklaşacaktır. Mevcut Mavi Tunel Projesi kapsamındaki kanallardaki çatlakların, tünellerdeki çökmelerin sorumluları yargı önünde hesap vermeli ve hükümet; ihmali olanların üzerine gitmelidir. Konyada Alt Yapı Skandalı: Konya'ya “Deniz” mi Geldi! Şehir merkezinde ve yeni yerleşim bölgelerinde yağmur suyu tahliye sistemleri eksik veya eskidir. Her yoğun yağışta yollar göle dönmekte, alt geçitlerde su birikmekte, bazı mahallelerde evleri su basmaktadır. Drenaj sistemi, asfaltlama ve kaldırım çalışmalarıyla uyumlu planlanmımaktadır. Konya’nın merkez mahallelerinde bazı içme suyu hatları 30 yıldan eskidir. Kanalizasyon sistemi nüfus artışını karşılayacak kapasiteye sahip değildir. KOSKİ’nin yıllık raporlarına göre, şebekede su kayıp-kaçak oranı %30’un üzerindedir. Trafik Sorunları hayatı çekilmez hale getirmektedir. Konya’da aşırı TEDES uygulamaları halkı canından bezdirdi. Konya’nın yeni gelişim aksları (Selçuklunun kuzeyi, Meramın batısı, Karatayın güneyi) yeterli ulaşım altyapısı planlanmadan yapılaşmaya açıldı. Yeni imar alanlarında ana arterlere yeteri kadar alan ayrılmadı. Bu da merkez – çevre geçişlerinde yoğunluğa neden oluyor. Park yeri yetersizliği nedeniyle sokak içi düzensiz parklar yol kapasitesini daraltıyor. Trafik ışıklarında yoğunluk algılayan sistemler daha etkin kullanılmalıdır. 1987 Yılında projesi yapılan, 1989 yılında yapımına başlanan ve 17 Temmuz 1992 yılında hizmete alınan tramvay ulaşımı nihayetinde eski bir teknolojidir. Aslım Caddesinden geçen yeni tramvay hattının mümkün ise 2. Organize Sanayiinin içinden geçişi sağlanmalıdır. Aksi halde yeni tramvay hattından beklenen fayda elde edilemeyecektir. Konyalı METRO ulaşımını çoktan hak etmişti. Ama maalesef verilen sözler unutuldu veya unutturuldu. Doğu ile Batının Buluştuğu KÖPRÜ" Sempozyumu için Romaya giden Uğur İbrahim ALTAY Başkanı, Konya trafiğini izlemek üzere PİK SAATLERDE 1. ORGANİZE SANAYİİ KÖPRÜSÜNE DAVET EDİYORUZ. Son yağışlarda alt yapı yetersizliği nedeniyle tramvaylar adeta göle dönüşen raylar üzerinde yol almıştır. → Bu nostaljik tablo için (!) Konyayı yönetenlere teşekkür ederiz. Konya Büyükşehir Belediyesi Borç ve Faiz Batığı içine düşmüştür. 2024 yılı Konya Büyükşehir Bütçesi incelendiğinde: Personel maaşları: 1 milyar 142 milyon TL Faiz giderleri: 2 milyar 483 milyon TL olarak gerçekleşmiştir. Yani faiz giderleri, maaş giderlerinin iki katından fazladır! Belediyenin toplam borcu ne kadar bilinmiyor. Sayın Başkan Uğur İbrahim ALTAY’ın bu konuda net bir açıklama yapmasını bekliyoruz. Büyükşehir Belediye Binası Ne zaman yapılacak? Konya Büyükşehir Belediye binası depreme dayanıksız olduğu için kontrollü bir şekilde yıkılmıştır. Bu yıkım kararı doğrudur ve yerindedir. Ak Partiye en fazla destek veren Konyalı, Yeni Belediye Binasına ne zaman kavuşacaktır. Sayın Başkan ALTAY’ın bu konuda Konya Kamuoyunu bilgilendirmesini beklemekteyiz. Görünen o ki yeni belediye binasının projesi de, yapımı da ve açılışı da Yeniden Refah Partili Büyükşehir Belediye Başkanına nasip olacak. Yine 383 Milyon TL’ye yaklaşık 10 Milyon Dolara malolan AKYOKUŞ KASRINDA yangın yönetmeliğine, deprem yönetmeliğine, mimari projeye, imar planına aykırılık var mı? Sayın Uğur İbrahim ALTAY Başkanın zahmet olmaz ise bu konuda da Konyalıyı bilgilendirmesini bekliyoruz. Sağlık Sorunları ve Uyuşturucu Problemi her geçen gün artmaktadır. Bazı ilçelerde örneğin Ereğli'de MR çekimi için randevu tarihi bir yıl sonrasına verilmektedir. Özellikle çevre ilçelerde (Yalıhüyük, Hadim, Derebucak, Emirgazi vb.) uzman doktor bulunmamakta, halk büyük ölçüde Konya merkezine gitmek zorunda kalmaktadır. Mevcut hastanelerde de göğüs hastalıkları, endokrinoloji, romatoloji, çocuk nörolojisi gibi yan branşlarda ciddi açıklar vardır. Bazı ilçelerde doğum, ameliyat ve yoğun bakım gibi hizmetler yeteri kadar verilememektedir. Ülkemizde olduğu gibi şu an Konyada da gençlerin uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanımı her geçen gün artmaktadır. Ruh sağlığı ve bağımlılık alanında uzman sayısı yetersizdir. Yine Konyada bulunan AMATEM ve ÇEMATEM kapasiteleri mevcut ihtiyacı karşılamamamaktadır. Televizyon, internet ve sosyal medyada bilinçlendirici kamu spotları ve gerçek yaşam öykülerine dayalı içerikler artırılmalı, uyuşturucu baronlarına göz açtırılmamalıdır. SONUÇ: BİZ HAZIRIZ, HALKIMIZIN EMRİNDEYİZ Yeniden Refah Partisi olarak, Halktan kopmayan, Şeffaf ve adil, Üreten ve paylaşan bir Türkiye ve Konya için yola çıktık.. İlk seçimlerde milletimizin desteğiyle tüm bu sorunları çözeceğiz, Allah’ın izniyle başaracağız. Kamuoyuna saygıyla duyururuz. Yeniden Refah Partisi Konya İl Başkanı Av. Hasan Yel
#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.